Bilimsel bulgular gösteriyor ki ebeveynlerin ağlayan bebeklerine verdikleri tepki onların gelişimi üzerinde büyük rol oynuyor...


Araştırmacılar, nispeten duyarsız anne - babalar ile büyüyen çocukların kötü davranış sorunları yaşayacağının altını çiziyor. Kimyasal düzeyde, sevgiyle dokunmak gibi davranışlar, oksitosin gibi iyi hissetmeye sebep olan nörotransmitterlerin salınımını tetikliyor. Bu hormonların salgılanması ise stresin yaratacağı olumsuzluk ruh halinden kolayca çıkmaya yarıyor.


Ağlamaya verilen çabuk ve sıcak tepki kadar, bebeği sinirli ve korkutucu ses tonu, negatif vücut dili ve sıkıntı içinde yalnız bırakmaktan da kaçınılmalı. Bu stresli durumlardan kaçınmak, bebeğin öğrenmesini ve olumlu sosyal ilişkileri geliştirilmesini kolaylaştırıyor. Daha iyi anlamak için fizyolojik yanıtlara bakalım:

1. Dokunuş

Araştırmalar fiziksel temasın stresin etkileri ile mücadele eden doğal ağrı kesiciler ve sakinleştirici salınımını tetiklediğini gösterir. Bir bebek çıplakken annesinin cildi ile temas ettiğinde, stres hormon düzeyleri büyük ölçüde azalıyor. Dokunmak hayati önem taşımaktadır, ama daha belirgin şekilde dokunma şekli hayati önem taşır. Örneğin hafif dokunuş 2-6 aylık bebekler için sinir bozucu olabilir, bu yüzden daha belirgin dokunuşlar tercih edilmelidir. Uygun olan nazik, yavaş, orta basınçlı bebek masaj türüdür. Dokunmak, sevgi ile temas etmenin diğer formları ile birlikte yapıldığında çok daha etkili olur.

2. Vücut dili

Bebekler doğumdan hemen sonra yüz ifadelerini tanımaya başlarlar. Yapılan araştırmalar bebeklerin mutlu yüzlere bakmayı tercih ettiklerini ve negatif duygu yansımalarından rahatsız olduklarını gösterir. Yapılan bir çalışmada 6 aylık bebekler incelenmiş ve daha sonra duygusal gelişimini etkileyecek şekilde mutlu ve kızgın beden dilini ayırt edebildikleri ortaya konmuştur.

3. Hareket

Tüm diğer faktörler kadar hareketleriniz de önemlidir. Yapılan araştırmada kucağa alınarak sallanan ya da dolaştırılan bebeklerin kalp atışlarının yavaşladığı ve ağlamalarının azaldığı keşfedilmiştir.

4. Temizlik
Bebeklerin ağlamasını engellemek için yaygın faktörler konfor ve temizliktir. Fakat bebek bezini sık değiştirmek de bebek için stresli olabileceği için bir ikilem yaratır. Bezi değiştirmeli misiniz yoksa ıslak bezle uyumasına izin mi vermelisiniz? Bazı araştırmacılar bebeğinizde cilt enfeksiyonu olmadıkça, bez değişimi için uyuyan bebeği uyandırmaya gerek olmadığını ileri sürmüşlerdir.

5. Birliktelik

Dünya Sağlık Örgütü, altı aylıktan küçük bebeklerin ebeveynleri ile aynı odada uyumasını önerir. Bu sayede bebek sıkıntılı veya yaşamını tehdit edebilecek bir olay yaşandığında yanınızda, kolay ulaşabileceğiniz ve müdahale edeceğiniz mesafede olur.