Günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketerek, hastalıklarla savaşın galibi siz olabilirsiniz!

Yüzyıllardır ülkeleri fethetmek, zenginlik kaynaklarını ele geçirip, daha çok besin sağlamayı hedefleyen insanlık, şimdi de hastalıklarla savaşı kazanmanın yollarını arıyor. Teknolojinin sonuçlarından olan kanser, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, obezite gibi insan yaşamını tehdit eden ciddi sağlık sorunlarına karşı çözümler arayan insanlık, vücudu güçlendirecek, direncini artıracak yöntemlerin peşine düşüyor.

Tüm dünyada devletler ve uluslararası düzeyde sürdürülen araştırmalar nihayet, bu savaşın en güçlü silahlarını açıklıyor: “Günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketimi, insanların kronik hastalıklara yakalanmasını engeller!”

Tabii hiçbir bilimsel araştırma, en güçlü silahlarını bu kadar net olarak sergilemiyor. Fakat uluslararası dev şirketlerin ardı ardına gerçekleştirdiği araştırmalar, hep aynı yerde buluşuyor. Gerçekten de her gün farklı sebze ve meyvelerden oluşan 5 porsiyon yiyeceğin düzenli tüketimi, kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltıyor.

Hangi hastalıklara karşı zafer kazanıldı?
Zafer kazanılan hastalıkların başında; kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, obezite ve çağımızın en korkunç hastalığı olan kanserin bazı türleri yer alıyor. Ayrıca yaşlılıkla birlikte gelişen gözde katarakttan tutun, astım ve bağırsak fonksiyonlarının düzeltilmesi, diyabetin önlenmesi gibi ciddi sorunların çözümü, sadece günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketimi ile mümkün. Zaten sağlıklı ve dengeli beslenmeyle kontrol altına alınabilecek kilo kontrolünü söylemeye gerek bile duymuyoruz.

Hastalıklara karşı zaferi garantileyen bir başka silah ise sigaradan tamamen vazgeçmek. Günde 5 porsiyon meyve ve sebzenin yanına, buruşturulmuş dolu bir sigara paketini de koyduğunuzda, neredeyse ölümcül olabilecek hastalıklara karşı direnme gücünüzü artırıyorsunuz.

Sebze ve meyvelerin gücü nereden geliyor?
Meyve ve sebzeler öncelikle bol vitamin, mineral ve posa içeriyor. Bununla birlikte çeşitli fitokimyasallarla flavinoid, glucasialat ve phtoestrojen içeren meyve ve sebzeler, doğal antioksidan kaynakları. Dolayısıyla hücre DNA’sında bozulmayı önleyen bu antioksidan maddeler sayesinde, kalp ve damar hastalıklarının yanı sıra bazı kanser türlerini de önlüyorlar.

BURAYA KANSER VE BESLENME LİNKİ GİRMELİ

Porsiyon ölçüleri nasıl olmalı?
· Tüketeceğiniz sebze ve meyvelerin porsiyon ölçüleri, meyvelerin büyüklüğüne göre değişir. Porsiyon ölçüsünü en kolay biçimde, avuç içiniz yarım kapalıyken içine alabilecek kadar meyveyle ölçebilirsiniz. Örneğin 1 orta boy elma veya nektarin, 3 adet kayısı, 2 adet kivi, 14 vişne, 12 kiraz, yarım greyfurt, yarım muz gibi…
· Kurutulmuş meyvelerde su miktarı azaldığı için iki yemek kaşığı dolusu meyve kurusu, bir porsiyon meyveye eşittir.
· Meyveleri posasıyla birlikte tüketmek en doğru yöntemdir. Bazen meyve yerine, meyve suyu da tüketebilirsiniz. 150 mililitrelik meyve suyu bir porsiyondur. Fakat meyveden daha yüksek kalori içeren meyve suyu, posa açısından daha fakirdir.
· 3 yemek kaşığı dolusu pişmiş sebze, bir porsiyon sebzeye eşittir. Örneğin bir orta boy domates, 6-7 marul yaprağı, 1 orta boy salatalık, 4-5 çeri domates, 1 avuç dolusu Brüksel lahanası, birer porsiyona denk gelir.
· Günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketimi sadece sizi değil, çocuğunuzu da birçok hastalıktan korur. Yemek masasına beraber oturduğunuz saatlerde sizin tükettikleriniz, çocuğunuzda da alışkanlık oluşturur. Dolayısıyla geleceğin sağlıklı insanını şimdiden yetiştirmeye başlamış olursunuz.
· Belki de çalışan bir anne olduğunuz için her gün 5 porsiyon meyve ve sebze hazırlamak zor geliyordur. Bunun da pratik yolları var. Çok zorda kalırsanız, sebze ve meyveleri önceden yıkayıp, ayıklayıp derin dondurucuda saklayarak, günlük porsiyonlarınızı kısa sürede hazırlayabilirsiniz.